Destiny (Kader)
Uluslararası film festivalleri, Zeki Demirkubuz’un bir yıldır festival çevrelerinde olan son filmi Kader’e bir kez daha göz atmalılar. Film, bir çok programcının masum izleyicilere zorla seyrettirdikleri seçkilerle kıyaslandığında, kusurlarına rağmen kesinlikle kendisine yer edinmeyi hak edecek kadar değere sahip.
Çok daha uzun olan ilk biçiminden şimdiki uzunluğuna indirilen, dolayısıyla bu kısaltmaların izlerini taşıyan, karakterlerinin tümünü cehennem azabına çeken
bu saplantılı, karşılıksız aşk öyküsü izleyicilerin beğenisini kazanıyor ve kaçınılmaz sonuna ulaşırken ezici bir biçimde rahatsız edici oluyor. Perde, aşık olduğu kadın uğruna her şeyi feda etmeye hazır bir erkeği oynayan ve İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde bir oyuncu ödülü alan Ufuk Bayraktar’la, bu ilginin konusu olan Vildan Atasever’in tekeli altında. Ancak filme gücünü veren şey, Demirkubuz’un (İstanbul’da En İyi Yönetmen) çerçevenin içindeki her şeyi ortadan kaldıracak derecede oyunculara odaklanmaktaki ısrarı. Sanat merkezleri ve film festivallerinin filme dikkatle bakmaları gerekir, ancak isim benzerliğine rağmen, bu filmi Demirkubuz’un daha önce yaptığı Yazgı ile karıştırmamaları da. Doğası gereği minimalist olan, zorunlu ayrıntılar dışında her şeyi sistematik olarak temizleyen Demirkubuz, masum bir umutlulukla başlayan, çatışma ve mücadeleye doğru ilerleyen ve hiç bir zaman tatmin edilemeyecek olan tutkuların kederli kabulüyle sonuçlanan bir sürecin izini süren, uzun ve hırpalayıcı bir sekans dizisi olarak kurmuş filmini…
“Destiny (Kader)” başlıklı yazıdan kısaltılarak alınmış ve İngilizce’den çevrilmiştir.